Yumurtalık Kanseri Riskinin Arttığı Meslekler

Yumurtalık Kanseri Riskinin Arttığı Meslekler

Bugünkü konum, ülkemizde her gün ortalama 11-12 kadının tanısını aldığı yumurtalık kanseri, bir diğer ifade ile over kanseri…

Bugünkü konum, ülkemizde her gün ortalama 11-12 kadının tanısını aldığı yumurtalık kanseri, bir diğer ifade ile over kanseri…

Yumurtalık kanseri hemen hemen neredeyse ileri yaş hastalığı olup hastaların çok önemli bir kısmının menopoz sonrası dönemindedir. 

Yumurtalık kanseri sıklığı 60-64 yaş aralığında artıyor; aynı zamanda hastaların kabaca üçte biri de 65 yaş ve üzerindedir.

Bununla birlikte yumurtalık kanserlerinin %10 kadarı genetik geçişli olup,

Bu seyrek görülen tip ile tam tersine 10-15 yaş gibi çok daha erken çağlarda karşılaşmaktayız.

Lakin bugün konuyu biraz daha farklı bir açıdan ele alacağım.

Esas itibarıyla bu yazının ana konusu,

Yüksek oranda yumurtalık kanseri görülme oranı ile bazı meslek grupları arasındaki ilginç ilişki olacak…
 

Yumurtalık kanseri her yıl yaklaşık 300.000 yeni vaka teşhisi ile dünya genelinde en yaygın görülen malign jinekolojik tümörler arasında yer alıyor.Buna karşılık her yıl 180.000 kadın bu nedenle hayatını kaybediyor.Aslında hemen hemen kanserlerin tamamı genetik ve çevresel faktörlerin karışımı sonucu ortaya çıkıyor. Kimi kanser tipleri daha çok genetik faktörlerle ilişkili iken,Bazılarını ise çevresel etkenler daha fazla tetikliyor. Yumurtalık kanseri ölüm oranı oldukça yüksek seyreden kanser tipleri arasında üst sıralarda yer alıyor.Çünkü,Erken dönemlerde spesifik bir belirti vermez ya da semptomlar birçok diğer durum ile karışabilir.
Bu nedenle hekimler için teşhisi zor olabiliyor.Hatta tanı konulduğunda genellikle birçok vaka ileri evrede olur, ki bu oran hastaların %70-75’i gibi çok ciddi bir rakama karşılık geliyor.Ayrıca yumurtalık kanseri kadın kanserleri içinde en ölümcül olanıdır.

Buna mukabil,Tüm üreme organ kanserlerine bağlı ölümlerin yarısından fazlası bu kanser nedenlidir.
Yumurtalık Kanseri Sıklığı 
Yumurtalık kanseri sıklığı her 100.000 kadında 6-7 kişi civarındadır.

Öte yandan tabloya başka bir açıdan baktığımıza,40 yaş üzerindeki her 100 kadının 1,4’ünün tanıyı aldığını görüyoruz.
Gel gelelim, eğer birinci derece akrabada yumurtalık ve/veya meme kanseri hikayesi varsa yumurtalık kanseri sıklığı %6’lara kadar aşikar olarak yükselir.Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği verilerine göre ülkemizde de yılda 4059 kadın tanı alıyor.Oysa ki…Büyük resmin fotoğrafını daha iyi çekebilmek amacıyla,Genellikle belirli bir kesit içerisindeki toplam sayıyı verme hatasına düşüyoruz.Depremde 50 bin kişi öldü
Pençe-kilit Operasyonunda 5 şehit verdik
Grizu patlamasında 28 madenci göçük altında kaldı gibi cümleler bir çırpıda çıkıyor ağzımızdan…
Ancak,Söz konusu insan olduğunda konuya bir magazin malzemesi gibi bakmak yerine, mikro ölçekli davranmak gerektiğini düşünüyorum.Çünkü,Hiçbirimiz birer istatistiksel veri değiliz…

Ülkemizde her yıl 4059 kadına bu tanının konması,

Aynı zamanda,Her gün, ama her gün ortalama 11-12 ailenin bu tatsız sürpriz ile karşılaştığı  aldığı anlamına da geliyor. 
Baki Kalan Kubbede Hoş Bir Seda İmiş
Bugün “Kadın Hastalıkları ve Doğum” ya da “Jinekoloji ve Obstetrik” adını verdiğimiz branşın eski adı “Nisaiye” idi…

Geçmişte kullanılan tıp branşlarının isimleri bana kalırsa tamamıyla çok renkli, ahenkli ve fiyakalı imiş.Mesela dahiliye, hariciye, intaniye, nisaiye, cildiye, asabiye…Fonksiyonel ayrımın en net olduğu branşlar “dahiliye” ve “hariciye”,İçerideki bir soruna ilaçla müdahale edilecekse “Dahiliye” yani İç Hastalıkları,Yok mevcut sorunu çözmek için hasta açılıp bir şeylerin dışarıya çıkarılması gerekiyorsa “Hariciye“, bugünkü adıyla Genel Cerrahi…

Yaptığı işi adıyla ayan beyan açıklayan branşlar ise “Cildiye” ve “Asabiye”;Cildiye dermatolojiye dönüşürken,Asabiye‘nin adı ilk nöropsikiyatri oldu, ardından da nöroloji ve psikiyatri bölümleri olarak ayrıldı.

Oysa asabiye ne güzel isimmiş,

Kendini asabi hissediyorsam nereye gideceğimi sormama bile gerek yok…

Bana kalırsa isminden uzmanlığını çıkartmanın en zor olduğu branş “Nisaiye“…

Nisaiye, Arapça “Nisa” yani “kadın cinsiyet, kadınlar” sözcüğünden alıntı olup, 

Yine Arapça “Ans” kökünden gelen “ins” “insanoğlu, insanlar” sözcüğünün dişili ve çoğuludur.

Nisaiyecilere bugün Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı diyoruz…
 
Yumurtalık Kanseri Risk Faktörleri
Bilimsel komisyonlar yumurtalık kanserinin bir takım risk faktörlerini belirlemişlerdir:
Riskin Arttığı Durumlar
Riskin Azaldığı Durumlar
Yumurtalık kanserinin gelişimi ile doğrudan ilişkilendirilen tek çevresel toksin ise asbesttir.

Tanı alan kadınların büyük bir kısmında bilinen yüksek riskli bir gen veya asbest maruziyeti bulunmuyor.

O halde bu hastalığın gelişmesindeki tetikleyiciler nelerdir, nedenini nasıl bulabiliriz?

Cevap, belki de eski moda ama etkili bir yol olan epidemiyolojide yatıyor.

Epidemiyoloji ne midir?

Epidemiyoloji, toplumdaki hastalık, salgın, kaza ve sağlıkla ilgili durumların dağılımını, görülme sıklıklarını ve bunları etkileyen belirteçleri inceleyen bir tıp bilimi dalıdır.

Sağlığı geliştirmek ve hastalıkları azaltmak için sağlık bilgilerini toplamak, yorumlamak ve kullanmak bu bilim dalının amaçlarındandır
Yumurtalık Kanserinin Epidemiyolojisi
Montreal Üniversitesinden bir grup bilim insanı hastalığın epidemiyolojisi üzerine odaklanmış.

Araştırmacılar, yeni tanı alan 497 yumurtalık kanseri hastasını incelemeye alıyorlar.

Bu çalışma kapsamında klasik tıbbi özgeçmişe ek olarak her katılımcının ayrıntılı bir şekilde meslek geçmişini sorguluyor,

Hangi işleri yaptıkları,

Ne zaman yaptıkları ve

Ne kadar süreyle yaptıkları gibi bilgileri kayıt altına alıyorlar.
 
Tabii ki, diğer risk faktörleri üzerine de veri topluyorlar.

Daha önce genel olarak kanserler üzerine yapılan çalışmalar

Toz ve elyaf maruziyetinin tekstil işçileri ile depo/ambar çalışanlarında kanser gelişimini tetiklediğini,
Radyologlarda ise solvent ve ağır metal maruziyetinin kanser riskinde artışa neden olduğunu işaret ediyordu.
 
Yumurtalık Kanseri Riskinin Arttığı Meslekler
Araştırmacı ekibin Occupational & Environmental Medicine dergisinde yayımlanan çalışmalarında bazı meslek gruplarının ve belirli kimyasal maddelere maruz kalmanın yumurtalık kanserinin riskini artırabileceğini gösteriyor.

Kuaförler
Muhasebeciler
Dikiş-nakış işi ile uğraşanlar
Perakende sektöründe çalışan kadınlar arasında riskin arttığına işaret ediyor.
Ayrıca,

Talk pudrası,
Sentetik elyaf,
Hidrojen peroksit,
Selüloz,
Amonyak ve
Formaldehit başta olmak üzere bir takım kimyasal maddelere maruz kalmanın da riski artırdığını gösteren bulgular elde ettiler.
Özellikle sekiz yıl ve üzeri maruziyet kanser riskini yaklaşık %40 oranında artırıyor.

En az 10 yıl boyunca hemşire olarak çalışmış kadınlarda bu kanser daha seyrek görülüyor. 

Kanser tanısı alan kadınların daha kısa süreli doğum kontrol yöntemi kullandığı
Daha az veya hiç çocukları olmadığı gözlemlendi.
Zaten bu faktörler de hastalığın potansiyel risk faktörleri arasında yer alıyor;

Malumun ilamı bir kere daha bu çalışmada gösterildi.

Özellikle kuaför, berber, güzellik uzmanı ve benzeri mesleklerde en az 10 yıl çalışmak üç kat daha yüksek risk artışını işaret ediyor. 

Kuaförler, güzellik uzmanları ve benzeri iş kolları

Amonyak
Hidrojen peroksit
Talk pudrası
Boyalar ve pigmentler 
Ağartıcılar gibi kimyasal maddelere en sık maruz kalan mesleklerin başında geliyor. 
Bu esnada,

Muhasebeci olarak en az 10 yıl çalışmak ise riski iki katına çıkarmış.

Çalışma sonuçlarında ilginç bir şekilde ikinci en yüksek riskli meslek muhasebeciler olarak karşımıza çıkıyor. 

Bu belki de bu bir yanılsama da olabilir;

Sonuç olarak bu çıktılara yumurtalık kanseri tanısı alan sadece 497 kadınının değerlendirilmesi ile ulaşıldı,

Mutlak doğru olacağı anlamına gelmez.

Örneğin ofis yazıcılarından kaynaklanan uçucu organik bileşiklere maruz kalma yahut hareketsiz bir ofis ortamı gibi faktörler üzerinde daha fazla kafa yormak gerekebilir.

Tekstil endüstrisinde uzun süre çalışmak yumurtalık kanseri riskini %85 artırırken
Satış sektöründe çalışmak %45
Parekende sektöründe çalışmak ise %59 daha yüksek riskle ilişkili bulmuşlar.
Yumurtalık Kanseri Taraması
Bazı kanserler için erken tarama yöntemleri mevcuttur.

Ancak söz konusu bu hastalık olduğunda,

Ne ülkemizde, ne de dünyanın herhangi başka bir yerinde etkinliği kanıtlanmış bir tarama yöntemi yoktur.

Kanseri riskini azaltmak için düzenli tıbbi muayeneleri, sağlıklı bir yaşam tarzını (sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigara içmemek) ve aile öyküsü gibi kişisel risk faktörlerini göz önünde bulundurmalısınız.Tüm diğer kanserlerde geçerli olduğu gibi yumurtalık kanserinde de erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini önlemekte büyük bir öneme sahiptir.Sağlığınızı korumak için işte ve günlük yaşamınızda kimyasal maddelere maruz kalmaktan kaçınmak ve düzenli sağlık kontrolüne gitmek önemlidir.

Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır.