PSİKOTERAPİ ÜZERİNE

PSİKOTERAPİ ÜZERİNE

Psikoterapi süreci dert anlatma ve tavsiye verme değildir. *** Günlük yaşamda karşılaşılan zorlanmalar konuşarak değil yüzleşilerek aşılabilir. *** İnsanın kendine ilişkin algısı nötr olmadığın.....

Psikoterapi süreci dert anlatma ve tavsiye verme değildir.

***

Günlük yaşamda karşılaşılan zorlanmalar konuşarak değil yüzleşilerek aşılabilir.

***

İnsanın kendine ilişkin algısı nötr olmadığından psikoterapiste ihtiyaç vardır.

***

Psikoterapi bir insanın kendi içinde yaptığı yolculuktur. Psikoterapist bu yolculukta size eşlik eden bir yol arkadaşıdır.

***

Yol arkadaşınız sizi yargılamaz, size yönlendirmede bulunmaz.

***

Nasıl ki beden görünmek için aynaya ihtiyaç duyuyorsa ruh da görünmek için aynaya ihtiyaç duyar.

***

Psikoterapist aynadır ve ancak içinizdekileri size yansıtabilir.

***

Bu içimizdekiler kavramı aslında duygularımızı ve düşüncelerimizi kapsar ve çoğu zaman o kadar dibe itilmiştir ki yüzeye çıkmaları bizi endişelendirir. Nihayetinde insan bildiklerinden değil bilmediklerinden korkar.

***

Psikoterapiye gitmek için bir sorun çıkmasını beklemenize ya da “Ne gerek var ya, ben iyiyim ki.” demenize gerek yoktur.

***

Psikoterapi bir insanın kendine yapabileceği en büyük yatırımdır.

***

Bu yatırımda elde ettiğiniz her bir kazanım kişiliğinize yansır ve hayat boyu sizinle kalır.

***

Psikoterapi bir sonuçtan ziyade sürecin kendisidir.

***

Gerçek hayatta olduğu gibi psikoterapide de kimi zaman tökezlenir, kimi zaman rahatsız edici duygular deneyimlenir, kimi zaman aydınlanma yaşanılır ve kimi zaman da iyi hissedilir. 

***

Psikoterapi hayatın kendisidir ve bu süreçte o hayat yalnızca size aittir.

***

Gerekli koşullar oluştuğunda her insan kendi çözüm yollarını bulabilir. Bu gerekli koşullar güven ve mahremiyetin korunması, koşulsuz kabul, saygı gibi kavramlardan oluşur. 

***

Günlük yaşamda bu türden koşullarla karşılaşma olasılığınız oldukça düşüktür. Toplumsal yapımız bütüncü olduğu kadar müdahalecidir.

***

“Şunu yapmak istiyorum ama…” şeklinde başlayan cümlelerinizde ama kısmından sonra gelenlerin bir çoğu size başkaları tarafından dayatılmış olabilir.

***

Dışlanmamak, onay/sevgi/saygı/kabul görmek için -mış gibi davranmak iç dünyanızdaki asıl gerçekliğe aykırıysa dış dünyada her şey yolunda gibi gözükse de içeriden çözülmeler başlar. 

***

Ortada somut bir sorun göremiyorken anlamsız rahatsız edici duygular hissedilebilir.

***

Bunları da çeşitli günlük yaşam eylemleriyle baskılamaya çalışmak devekuşunun kafasını kuma gömmesine benzer. 

***

Bir balonu çok fazla sıkıştırırsanız patlar. Balona hızlıca bir iğne batırırsanız patlar.

***

Günlük yaşam tecrübeleri balonu çoğu koşulda gürültüyle eninde sonunda patlatır.

***

Psikoterapi ise balona dokunmaz ve kendi kendine sönerken onu takip eder, sürecini yaşamasına izin verir. Orada bizim için durur, varlığını hissettirir, dikte etmez, dayatmada bulunmaz, tavsiye vermez. 

***

Hepimizin en temel ihtiyacı budur. “Senin izin verdiğin kadar, senin için buradayım.” mesajı. “Sana tavsiye vermiyorum çünkü kendin için en doğrusunu seçecek kapasiten olduğuna inanıyorum, sana güveniyorum. Seçimlerin seni üzüp kırsa da cesaretin için seni takdir ediyor ve saygı duyuyorum. Eminim acılarının da aydınlatacağı geçmiş deneyimler vardır. Bir çocuk yürümeyi öğrenirken defalarca düşmez mi?”.

***

Psikoterapi ihtiyacımız olan bu mesajı alabileceğimiz ve kendi kapasitemizi tanımlayıp geliştirebileceğimiz bir alandır.