BAŞKAN ALICIK: "Hür basın, hem demokrasinin güvencesi, hem de halkın sesidir."

MHP Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı ile Lozan anlaşmasının 100. Yıldönümünü kutlayan yazılı bir açıklama yaptı.
"Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün "Basın, milletin müşterek sesidir. " sözünü ilke edinmiş basının, Türkiye’de demokratik parlamenter sistemin gelişmesinde ve güçlenmesinde oynadığı rol büyüktür." diyen Başkan Alıcık;" Hür basın, hem demokrasinin güvencesi, hem de halkın sesidir. Türkiye’de ve dünyada meydana gelen olayların doğru, tarafsız ve hızlı bir biçimde yansıtılabilmesi, kamuoyunun ve toplumun doğru bir şekilde bilgilendirilmesi, basın mensuplarının görevlerini tam bir serbesti içinde yerine getirmeleriyle mümkündür. Anayasamızın 28. Maddesinde yer alan 'Basın hürdür, sansür edilemez' hükmüyle basın hürriyeti güvence altına alınmıştır. Ayrıca basının, üstlendiği misyonu hiçbir baskı altında kalmadan ve sansüre uğramadan yerine getirmesi, demokratik ve açık bir toplum yapısının göstergesidir.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda kitle iletişim araçlarının kaydettiği baş döndürücü gelişmeler, basının gücünü ve etkisini artırmış; gazetecilik mesleği, mevcut siyasi erklerin yanında etkin bir sivil güç olarak gündelik hayatımızda yerini almıştır. Bu bağlamda basın, sadece toplumun haber alma hürriyetinin karşılığı olarak kalmamakta, kişisel hak ve özgürlüklerin korunmasında da etkin rol üstlenmektedir.
Türk Basınının topluma karşı sosyal sorumluluklarını büyük fedakârlıklarla yerine getirdiğini takdirle görüyoruz. MHP olarak basın mensuplarımızın yaşadığı mesleki zorlukların takipçisiyiz.
Türkiye'mizde ve Aydın Kentimizde hizmet veren yerel gazete, radyo ve televizyonlarımız ile ulusal ajans ve internet haber sitesi çalışanlarından ve temsilcilerinden oluşan değerli basınımızın 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramını kutlar, şehit basın mensuplarımıza Allah’tan rahmet diler, tüm gazeteci arkadaşlara çalışma hayatında başarılar diler, sevgi ve saygılar sunarım." dedi.
"100. Yaşına giren Lozan Anlaşması ile istiklal ve istikbal iradesinin küresel alanda bayraklaşması Lozan’da mümkün olmuştur." diyen Alıcık; " 1918’de incinen milli gurur, 1919’un Samsun’undan 1922’nin Lozan’ına kadar adım adım tamir ve tedavi edilmiş, 24 Temmuz 1923 tarihiyle birlikte Türkiye bağımsız, çağdaş ve milli bir devlet olarak uluslararası alanda varlığını ve hükümranlık haklarını kabul ettirmiştir.
Siyasi önyargılarla, ideolojik dogmalarla, fikri saplantılarla Lozan Antlaşması’nı kutuplaşmanın dehlizlerine savurmak insafsızlık ve tarih bilmezliktir. Zafer mi? Hezimet mi? Sorusuna cevap aramak yerine, Lozan Antlaşması’nı tanımak, kavramak ve ruhunu özümsemek lazımdır.
Milli Mücadele, askeri ve stratejik bir zaferin şehadet ve gazilikle yoğrulmuş kahramanlık beratıdır. Lozan Antlaşması ise muhteşem bir fecirin, haç karşısında düşmeyen hilalin siyasi ve diplomatik başarısıdır.
Lozan’daki Türk delegasyonu sırtını hem tarihe hem de teslimiyeti reddeden Türk milletinin iradesine dayamıştır. Emperyalizmin kurduğu masanın karşısına Sakarya geçmiş, Dumlupınar çıkmış, Büyük Taarruz dikilmiştir.
Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran değil, tescil eden 143 maddelik belgedir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuki ve siyasi egemenliğinin hükmü şahsiyeti, aynı zamanda ebedi varlığı Lozan’da temellenmiş, bu konu açılmamak üzere kapanmıştır. Bu vesileyle aziz şehitlerimizi, Milli Mücadele kahramanlarını ve Lozan delegasyonunu saygı ve rahmetle anıyorum." dedi.
0 Yorum