Yine uyarayım

Polatlı’dan bir arkadaş söyledi.

Türkiye’nin soğan deposu Polatlı’da bu yıl soğan ekimi çok düşük seviyedeymiş. Soğan dönem dönem ekilir arpa buğday gibi değildir. Erkenci, orta ve geç ekim zamanları ile çeşitleri vardır.

Zaten bu yıl soğan para kazandırmadı. Maliyetler deseniz yüzde yüzün üzerinde arttı. Mazot,  gübre ve elektrik fiyatları ortada. Polatlı’da soğanlar Sakarya Nehri’nden sulanıyor.

Bu şartlarda gelecek dönemler için durum hiç de iç açıcı değil.

Hadi diyelim soğanlar ekildi. Allah’ta yardım etti ve bir zarar ziyan, hastalık olmadan ürünler yetişti. Eee zaten bunun maliyeti yüksek, birde pazara nakliyesi için mazotu var, aracıların kârları var, ezileni çürüyeni derken sofranıza gelesiye kaç para olacak acaba?

Hani gerzek ekonomistler, televizyoncular ha bire tartışıyor ya dolar yükselir mi, düşer mi,  altın ne olur?

Paranızı altına yatırın,  yok efendim döviz korumalı mevduata yatırın. Vay efendim araba alın yok emlak alın diyorlar.

Birde bitcoinci dolandırıcılar var. Onlar da olmayan şeyleri alın diyor. Bitcoin zaten dolar ile alınıyor, ekonomiye bir darbede oradan vuracaksınız yani.

Faiz ne olur? Piyasalar, endeks, kur, parite, zart, zurt.

Vırr vırrr konuşuyorlar sabah akşam.

Ne üretiyorlar,  ne çözümü getiriyorlar?

Hiç, koskocaman bir 'HİÇ'

Şimdi soruyorum dolar almak varken, parayı altına yatırmak varken bu insanlar niye soğan eksin?

Faizler ortada. Faize para yatırmak varken niye soğan eksin?

Parası yoksa bu şartlarda bu faizler ile kredi çekip soğan ekmek zaten delilik.

Çiftçi,  köylü zarar ederken,  emeğinin karşılığını alamazken sizin çok mu umurunuzdaydı?

Köylü kendine yetecek kadar eker, sizin yemeğe  katacağınız  soğan, yiyeceğiniz ekmek onların neden umurunda olsun ?

Sizde arabaların tekerlerini yer,  yemeklere bitcoin katarsınız.

Kendi aranızda araba ve evleri alıp satmaya; doları, lirayı, Euro’yu birbiri ile değiştirmeye, altınları alıp alıp satmaya, sonra tekrar almaya devam edin. Aç kaldığınızda boş şeylerle uğraştığınızı birbirinizle kumar oynadığınızı ve kaybedenin Siz olduğunu anlayacaksınız.

Bir çift sözümde tarım sektörünün oda, yazar ve temsilcilerine var. Yıllardan beri ağızlarında çiğnedikleri bir sakız var, destek de destek, destek ve destek. Bunlar yüzünden millet sanıyor ki çiftçiler ve köylüler tembel, dilenci insanlar. Biz kimseden hiçbir şey dilenmiyoruz. Bizim destek falan istediğimiz yok, bize köstek olunmasın yeter. Zaten destek filan verdikleri de yok. Herkes çiftçiye, köylüye destek veriliyor sanıyor şöyle örneklendireyim. Bu yıl buğday fiyatı dünya piyasalarının altında açıklandı, zaten tonu 2 bin 500 liradan alacakları buğdayın fiyatını tonu 2.250 lira açıkladılar. Sonrada ton başına 250 lira destek veriyoruz dediler. Güya destek vermiş oldular. Bugün ise buğdayın tonu 4000 ila 5000 lira arasında ve bu fiyatlardan buğdayı Yurtdışından alıyorlar. Sorarsanız çiftçiye çok destek verdiler. Bize köstek olan Ziraat Odaları kapatılsın, aracılar ve komisyoncular ortadan kaldırılsın. Piyasayı speküle edenler tarım ürünleri üzerinden rant sağlayanlar ortadan kaldırılsın bize yeter. Biz destek istemiyoruz emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. En son olarak imkânı olanlara söylüyorum resimde gördüğünüz gibide olsa soğan ekin ve dikin çünkü buna çok ihtiyacınız olacak.

Balkonda çuvallarca patates, soğan yetiştirebilirsiniz.

Araştırın ve uygulayın. Yalnız çeşme suyu kullanmamaya çalışın çünkü klorlu su bitkileri baydırmaz.