Savururken saçlarını Ege Denizi, gizemli kayalıklarda yankılanır kızların sesi. Kuşadası’ndan, Foça’dan, Didim’den, Marmaris’ten harlar nefesi. Ak köpüler savrulurken kayalıklardan Afroditler, su perileri uçuşur maviliklerde.
Köpüklerden oluşan beyaz yıldızlar, düş aleminde belirir gelinlik kızlar. Ağaç beşiğinde sallanan yumuş bebekler, geleceğe umut taşıyor ışıldayan gözler.
Doğa Ana sıcak nefesini üflerken havaya, suya, toprağa, canlanır ağaçlar, kırlar çiçeklenir, bademler taçlanır. Muştu verir çiçekli dallar. Koşuşur Efesli, Amazonlu kızlar. Soyunurlar işveli bir yontu gibi. Ege dağlarının çoban Ayhan’ı, Kazdağlarının Paris’i, su yürümüştür artık dallara. Kara saban denli harmanlarken toprağı, tohum yeşerir çıkar yaprağı.…
Hava, toprak, ateş ve su buluşunca döl yatağında, çimlenir tohum, uyanır doğa, yeşile boyanır boydan boya. Işık İnsanlar Luvilerden bu yana, analar; “Çalmayacaksın, öldürmeyeceksin, eşine sadık olacaksın, paylaşacaksın,” derler çocuklarına. Aşk türküleri yankıalnırken dağlarda, kırlarda, kadın erkek toprağı harmanlar tarlalarda. Bitektir, bire bin verir Ege ovası. Onurlu, dik duruşlu insanların yuvası. Kadın erkek bir birini tamamlar, beraber eker diker Ege’de insanlar…
Bir metem esse Ege’den iyot kokulu. Derin bakışlar dalsa dünlere, geri gelir mi acep o aşk günleri. Mavi ve yeşil yayılsa tüm Ege’ye, canlansa Afrodit, açılsa Afrodisyasta felsefe olkulu, tiyatrolar… Fışkırsa topraktan o güzel insanlar, papatya tarlası gibi benbeyaz olsa.
Bir konuşsa çınarlar, zeytinlikler, bu topraklar. Mavi mavi gülümseken gökyüzü, sulara yayılırken ışık cümbüşü, balıklar oynar sularda. Balıkçı teknelerinde çığlık atar martı sürüsü.
Söylenceye göre Ege adı, Atina’nın kurucusu ve ilk kralı Aegeus’un ilk iki karısından iki kızı olmasına rağmen krallığını bırakacağı bir erkek varisi yoktur. Bu konuda fikir almak için Delfi kahinlerine danışır, kahinler elbette krala bir kehanette bulunurlar ama kral kehanetten hiçbirşey anlamaz. Troezen Kralı Pittheus’a danışır. Kral kehanetin gerçekleşmesi için kendi kızı ile evlenmesi gerektiğini söyler. Evlenirler gerçekten Atinanın gelecekte efsanevi kralı olacak olan kahraman Theseus doğar.
O sıralarda güçlü Yunan devletlerinden bir diğeri de Giritteki Minos’tur. Bir süre sonra Minos Kralı ile Aegeus arasında bir savaş başlar, savaşın neticesinde yapılan bir anlaşmanın sonucu olarak, her dokuz yılda bir Atinalı yedi kadın ve yedi erkek Minos canavarı Minator‘a yem olarak gönderilecektir.
Theseus yeteri kadar büyüdükten sonra bu olaya bir son vermek için gönüllü erkek adaylardan biri olur. Niyeti Minator’u öldürmektir.
Aegeus oğlunu Girit adasına göndermeden önce geminin direğine bir siyah bayrak dikmesini ister. Theseus dönerken eğer Minatoru öldürmüş ise, siyah bayrağı beyaz ile değiştirmesini ister. Böylelikle o gelene kadar büyük bir şölen hazırlayacaktır.
Theseus büyük çabalar sonucunda Minatoru öldürür, fakat dönüş yolunda bayrağı değiştirmeyi unutur. Aegeus gemiyi siyah bayraklı görünce biricik oğlunun öldüğünü düşünerek atar kendini denize ve yitip gider.
Adalar denizi Ege, pek çok olaylara gebe. Sevginin, inceliğin boy attığı, sevginin sevdaya dönüştüğü yerdir Ege. Derler ya , insan Ay’a benzer, herkesin göremediği bir yüzü vardır. Her dalgası bir desendir Egenin kollarında. Bazen içindeki pislikleri atar kıyıya, bazen de ne bulduysa alıp götürür derinliklerine.
Bir gençlik rüzgarı (zefiros) esse Egeden, iyot kokusu, mavilikler yayılır her yere, aydınlığa susadığım şu günlerde. Kızlar, tanrıdır, tanrıçadır Ege’de. Salihli’de kız köprüsü, Kiraz’da kadın deresi, Karıncalı Dağda kız çeşmesi, Kızuçan deresi, Çiftlik-Asar’da Hafsa Sultan türbesi. Ege’de kadın, ilk çağlardan beri başlara taç, bilge anasıdır yörüklerin.
Kurtuluş Savaşı’nda, İzmir’de Hasan Tahsin’dir özgürlük meşalesini yakan. Yörük Ali Efe’dir Malgaç baskınında haykıran. Çiftlikli Kübra, İmamköylü Çete Ayşe, Gördesli Makbule, Ayşe çavuş, Baltaköylü kadırlardır işgale, zulme başkaldıran.
Ege’de efelik kadın erkek işi değil yürek işidir. Hem seven, hem sevilien, beraber üreten, beraber tüketen, eşitlik, paylaşımdır…
”İzmir’in dağlarında çiçekler açar,” marşını haykıranıdır Ege’de kadın..
Bugün Ege’de kadın, İzmir’de otobüs sürücüsü, Aydın’da belediye başkanı Özlem Çerçioğlu, Kuşadası’nda Zerrin Boratav, Caferli’de Nazlı Deniz, Ege ilk çağlardan beri giz içinde giz. Çocuklarının adı ya Ege’dir, ya da Deniz. Gökyüzünde Ülker, bakire kız, en güzel gökyüzünün altındaki cennettir...
Savur saçlarını Ege. Dağılsın karanlıklar, aydınlık aksın denize….
Not: Efe Kadınların ressamı, Mustafa Ali Kasap’a teşekkürler.