"YAŞAM DEĞERLİDİR, GÜZELDİR, EN BÜYÜK ARMAĞANDIR, DERSLERLE DOLUDUR İNSAN OLANA. İLK ÇIĞLIĞA, İLK ÖPÜCÜĞE YARDIMCI OLUP, TANIK OLMAK, O BÜYÜLEYİCİ, MUHTEŞEM GÜZEL DUYGUYU BİNLERCE KEZ YAŞAYABİLMEK ANLATILAMAZ"

Dr. Tuncay Erdemir kimdir?
FATMA YAZICI ÖZEL RÖPORTAJ: Denizli Babadağ doğumlu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezunudur. Ankara’da kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak İhtisasını yaptıktan sonra 1983 yılında Aydın’a yerleşir. Aydın Doğum Evi ve Aydın Ana ve Çocuk Sağlığı Merkezinde başhekim olarak çalışır. Halen serbest olarak mesleğini sürdürmektedir. Bir çok meslek ve sivil toplum kuruluşunda görevli olan Tuncay Erdemir Efeler Kent Konseyi başkanlığını da iki dönem başarıyla yürütmüştür.

Dr.Tuncay Erdemir Ay TV’de 22 yıl süreyle, hafta da bir canlı yayınlanan Yaşam ve Sağlık programında binlerce konuk ağırlar. Sağlık, güzel sanatlar, kültür, adalet, eğitim ve sosyal konularda son derece değerli sohbetler yapılır. Günümüzde yayınladıkları programlarla düşünmeyen, sorgulamayan, araştırmayan, okumaya gereksinim duymayan kitleler yaratma amacında olan televizyon kanallarına karşı doğru ve ilkeli bir duruştur bu aslında. Bu anlamda aklın, bilimin, Atatürk ve Cumhuriyet değerlerinin ışığında, üretken, uygar, erdemli, sevgi dolu insanların çoğalabilmesi amacıyla yaptığı programlarla yüklenmiş olduğu misyonu uzun yıllar sürdürür.

Hekimlik anlayışınız nedir?
55 Yıl önce Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başlayan TIBBİYELİ (iyi insan-iyi hekim) ruhu idealleri ilkelerinden hiç taviz vermeden, 25 yıl kamu hizmetinden emekli olduktan sonra halen muayenehanemde topluma karşı sorumluluğumuzun bilinciyle serbest olarak çalışmaktayım. 
Sağlık, fiziksel ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik halidir. Tıp bilimi mesleği bir yüce sanat, bir uğraş, üstün yaşam sevincidir. Hekimlik mesleği yaşamı temsil eder. Temel amacı insanı insanca yaşatmaktır. Hekimler önce insandır. Güvenilir, onurlu, insani erdemlere sahip, adil, doğru, sade, sevgi ve şefkat insanıdır.
Hekimlikte gücün kötüye kullanılması, aç gözlülük, kibir, sahtekarlık,sorumsuzluk ve çıkar çatışması yoktur.

Yaptığınız mesleğin sizin için dezavantajları varmıdır? İlk hastane deneyiminizde neler hissettiniz? 
Kadın hastalıkları ve doğum hekimliğinde 7/24 programsız bir yaşam vardır. Her an hastalarımızın acil bir durumu olabilir. Sorumluluğumuzda iki tane can var çünkü. Anne ve bebek. 
Anne adaylığı öncesi ve dokuz ay boyunca güven, emek, sabır, inanç, sonuçta sevgi yüklü bir aile gibi oluyoruz. Bebekler doğduğunda ellerimizdeki ilk çığlıklarıyla (ki benim için dünyanın en güzel melodisidir bu) annelerin yüreklerinden taşan sevgiyi görmek, o yüce duygularına tanıklık yapmak anlatılamaz bir mutluluk tablosudur.
Bazen saatler süren çabalar sonucu oluşan yorgunluğun yerini, birden sevinç enerjisi, yaşam sevinci alır. 
Son yıllarda doğurttuğum, ilk nefeslerini kollarımda alan bebeklerin; şimdi büyüdüklerini görüp, ana-baba olmalarını sağlamak, çocuklarını doğurtmak, ailenin sevincine ortak olmak en güzel duygulardır bir hekim için.

Bu meslek için gerekli yetenekler nelerdir? Tıp mesleğini seçmek isteyen gençlere neler önerirsiniz?
Hekim olmak çok zor ve uzun bir süreçtir. Eğitimi yaşam boyu sürer. Yeterli bir zeka, emek, çaba ister. Planlı ve düzenli çalışmak, sabırlı ve azimli olmak gerekir. Hekimler fedakar insanlardır. Hekimlikte görev bilinci, sevgi, hoşgörü, iyi insanlık her şeyden önce gelir. İnsan ayrımı hiç bir şekilde yoktur. Bir çok dalda çalışma koşulları riskli ve ağır olmasına karşın, maalesef emeklerinin karşılığı da çoğunlukla yetersizdir. Maddi zenginlik isteyenler, rahatına düşkünler, iletişimi zayıf, gülümsemeyi bilmeyenler, tıp mesleğini seçtiklerinde hayal kırıklığına uğrayabilirler. 

Mesleğinizle ilgili "Hayatım boyunca asla unutmam" dediğiniz bir anınız oldu mu?
Unutamayacağım sayısız anılarım var. Tıp mesleği sanatı bir sır mesleğidir. Sırlar bizimle birlikte mezara gider.
1983 yılında Aydın'da göreve başladığımda doğumevi eski ve ihtiyaca cevap veremeyen bir binaydı. Evlerde doğum oldukça fazlaydı. Çabalarım sonucu boş duran sağlık koleji olarak yapılmış bina, doğumevi hastanesi oldu. Burada ev doğumlarının risklerini anlatarak hastane doğumlarını özendirdik. O arada halen çalıştığım muayenehanemi gerekli tüm cihazlarla donatarak çok fazla spontan vajinal (normal doğum) doğum yaptırdım.
Aydın'a ilk ultrasound cihazını aldım. Maalesef o dönemde ultrasound cihazının zararlı olduğunu söyleyenlerle epey mücadele ettim. Sonraları Türkiye'de ilk satışa sunulan Fetal Monitör (NST cihazı).
T vajinal ulrasound, üç boyut dopple ultrasound, 4 boyutlu ultrasound cihazlarını (şu anki sekizinci cihazım) ilk olarak Aydın'a getirmenin mutluluğunu yaşarım. 
Tıp eğitimi süreklilik ister. Yaşam boyu çalıştığınız sürece kongre, kurs, toplantılar,bilimsel makaleler okuyarak, gelişmeleri bilmeniz gerekiyor.

Bugüne kadar kaç doğum yaptırdınız? Nerelerde görev yaptınız? 
İnanın sayısını ben bile bilmiyorum. On binleri geçkin. Bundan 42  yıl önce Ankara Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ihtisasa başladım. O dönemde  hastanede günlük doğum sayısı 100 civarıydı. Aydın'a geldiğimde üç günde bir nöbetimiz vardı. Başımızı yastığı hiç koymadan çok yoğun çalıştım. Doğum evi, özel hastane, ve muayenehanede sayısız doğum yaptırdım.

Hasta ile hekim arasında güven olması neler yaparsınız? Doğum yapmaktan korkan ya da stres yaşayan hastalarınızı rahatlatmak için nasıl bir yol izlersiniz?
Hastanın hekimine güvenmesi, hekimin hastasına zaman ayırması, koruyucu ve tedavi edici hekimlikte ilk ve en önemli basamaktır. Karşılıklı güven oluşmadığında, sağlıklı bir iletişim kurmak zordur. Hastalarımız (ve de yakınları) en zor anlarında insanca yaklaşarak, yardımcı olmamız, bilgilendirmemiz, sağlıklarına kavuşturup, mutluluklarını sağlamamız gereken insanlardır. 
İyi bir hekim hastaları, fiziksel ve ruhsal yapıları, anlayışları, değerleri, inançları, eğitim ve kültür düzeyleri, yani her yönüyle bir bütün olarak değerlendirir. Hastayı asla yadırgamamak, dinlemek, saygı duymak, empati yapmak, başta gelen unsurlardır. Hastanın mahremiyet duygusu, sınırların korunması, takım çalışmasının önemi, tedavi evreleri, tedavi takibi bir bütündür.

Yaşam felsefeniz nedir?
İnsani erdemlere sahip, ilkeli, iyi insanların olduğu bir çevrede yaşamak isterim. Kimseye muhtaç olmadan, çalışarak, basit, mütavazı, güven ve sevgi ortamında, anlamlı, mevcut değil var olduğumu hissettiğim, özgür, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam. Sevdiklerim yanımda, müziğim, kitaplarım önümde, ağaçlar, çiçekler, doğanın harika güzellikleri. İŞTE HAYAT...

Mesleğiniz dışında özel hobileriniz var mı? Bu hobilerinize zaman ayırabiliyor musunuz? 
Hekimlik mesleği, çok fazla emek ve zaman gerektiren bir süreç sonunda elde edilebilen bir konum olsa da, zamanı ne kadar kaliteli kullandığınıza bağlı olarak, birçok alanda kendinizi geliştirebilirsiniz. Mesela spor benim hayatımın vazgeçilmez bir parçasıdır. Muayenehanemin karşı dairesi spor salonu gibidir. Fırsat bulduğum anlarda buraya geçer huzur bulurum. Başta beyin sporları bridge, satranç, bilardo, masa tenisi,  vazgeçilmez spor dallarım. Hele okumak bir hekimin asla vazgeçilmezidir. Bu tür etkinlikler dinlenmeme ve kendimi iyi hissetmeme yardımcı oluyor. Müzik ve sinema da her zaman hayatımın önemli bir parçası olmuştur. Sanat etkinlikleri, tiyatrolar bırakın hekimliği her insanın olmazsa olmazıdır. Bunlar kaliteli bir yaşamın olmazsa olmazıdır.

Son olarak Olay Aydın Vocies okurlarına ne söylemek istersiniz?
Benim ailelerden, insanlardan bir istirhamım var. Lütfen çocuklarınızın doğumundaki kalplerinizdeki sevgi taşkınlığını, sevincinizi daima anımsayınız. Anımsayınız ki çocuklarınız sevgi evreninde büyüsünler. Davranışlarınızla, ilginizle, gülümsemelerinizle, güzel sevecen bakışlarınızla iyi insan olarak yetişsinler. Yaşamlarında asla, küfür, kabalık, şiddet, saygısızlık olmasın. 
Fatma Hanım siz çok değerlisiniz. Beni onurlandırdığınız için size gönülden teşekkür ederim. Örnek iyi bir insan, mesleğinde başarılı bir basın emekçisi olarak kentimize, insanlığa katkılarınızın sürmesi dileğiyle. 
Değerli okuyucularımıza; eserlerinizle, anılarınızla, ölümsüz zeytin ağacı gibi uzun bir ömür, zeytin tanesi gibi bereketli, zeytin yağı gibi sağlıklı ve gülümseyeceğiniz bir yaşamınız olsun.
Yüreklerimizdeki sevgi ateşinin daima var olup, paylaşabileceğimiz umut ve dileklerimle. 
Hayat yaşanmak içindir.
Umut çiçekli bir bahçedir.
KADIN-ERKEK, iyi İNSANLIK.
BİLMEDİĞİN GÖRMEDİĞİN SENİN İÇİN YOKTUR
Yaşamı boyunca, gezerek, okuyarak, yaşayarak öğrendi hayatı. Gördüğü bilgileri toplumla paylaşmak için çabaladı. Yetiştiği topluma, ülkesine sorumluluğun bilinciyle iyi bir yurtsever olabilme gayretiyle, akıl ve bilimin önderliğinde, ışığında, çağdaş, aydınlık bir Türkiye ve insanlık idealiyle, iyiyi, doğruyu, güzeli gösterme, yaşatma çabalarınız hep var olsun sevgili TUNCAY ERDEMİR. 
Fatma YAZICI
OLAY AYDIN VOCİES